KEDİCİĞİM İÇİN;
Normalde kedilerle bir ilişkim yoktu bir iki hafta öncesine kadar. Sonra Kemallerin bahçesinde benim tatlı kediciğimin yardım cığlıklarını duyduk. Bir iki gün bekledik annesi mutlaka gelecektir diye. Gelmedi sesi ve görüntüsü gercekten insanın içini parçalıyordu. Aldık kuru bir yere koyduk temizledik önüne süt koyduk ama meğer asıl ihtiyacı olan şeyler ne kadar fazlaymış. Sütü emerek içebiliyormuş, vücut ısısını ayarlayamıormus yattığı yere hep ısıtıcı bir seyler koymak gerekiyormuş. Normal inek sütünü sindiremiyormuş.. Küçük hanımefendimize kittymilk diye bir süt tozu aldık annesi sütüne en yakın olarak ama sonra kedinin annesini bulduk annesi kedimizi almadı gelip koklamadı bile. Keşke ölü sansaymısım bu anı görmeseymişim diye üzüldüm ama internetten araştırdığım kadarıyla kedilerin doğasında bu varmış. Bazı yavrularını dışlayabiliyormuş. Beni en çok üzen şey de kedimizin kardeşlerinin kendisinden bir hafta büyükmüş gibi durmaları. Ne yazık ki şu hayatta ister insan olsun ister hayvan olsun hiçbir şey anne sütünün yerini tutmuyor. Kemal kedimizin adını Lokma koydu, ondan önce de Diren ve Ayşe isimlerini koymuştuk. Nedense benim gönlümde bir adı yok. Kuşlarımın da öyle. Sahiplenmemek için adını koyamıyorum herhalde. Kedimizi ev kedisi yapma gibi bir niyetim yok. Benim vicdanım almaz küçücük koridorlarda sentetik bir ortamda yaşaması. Kendi ayakları üzerinde durunca gidecek ara sıra ziyarete gelebilir o ayrı :) Onun mırıltısına, sıcaklığına, oyunlarına, teşekkür etmek için elimi yalamasına şimdiden o kadar alıştım ki gerçekten gittiğinde çok üzülecegim biliyorum. Ona tembih ediyorum sen anne olunca sakın yavrularını bırakma diye :) Bir rivayete göre kediler kendilerine bakacak olanı kedileri seçermiş. Bana mücizelerini gösterdiğin için çok teşekkür ederim küçük kedim..